Sultan II. Bayezid devrinde Manyaslı bir babanın, Hamamlıkızıklı bir annenin çocuğu olarak Bursa'nın Araplar mahallesinde 1490'da dünyaya geldi. Adı Mehmed, lakabı Muhyiddin'dir. Şiirlerinde kullandığı "Üftâde" mahlasıyla tanınır.
Üftade ismini alması: Gençlik yıllarında sesinin güzelliğiyle dikkat çeken Mehmet Efendi'ye bir gün Ulucami'nin vakfını yöneten mütevelli, belli bir ücret takdir etti. Bu ücreti aldığı günün gecesi rüyasında şöyle bir ses duydu "Sen ÜFTADE oldun." Üftade, Farsça; düşen, düşmüş olan manasındadır. Yani dini bir hizmeti maddi bir şeyle sattığı için manevi olarak bulunduğun makamdan aşağıya düştün demektir. Daha sonra yazacağı şiirlerde bu kelimeyi mahlas olarak kullanmıştır. Söz konusu kelime zamanla o kadar yaygınlaşmıştır ki esas ismi unutulmuş mahlasıyla anılır olmuştur.
Bu olayın ardından, ertesi gün ezan okumayı bıraktı. İpekçilik ve düğmecilik yaparak, kitap istinsah ederek geçimini sağladı. Bir yandan da fahrî imamlık ve müezzinlik görevini sürdürdü. Otuz beş yaşları civarında vaaz ve irşada başladı. Doğan Bey Mescidi, Namazgâh Camii ve diğer camilerdeki vaazlarını halk büyük bir ilgiyle takip ediyordu. Uludağ eteklerindeki Pınarbaşı Kuzgunluk mahallesinde inşa ettirdiği cami ve tekkede irşad faaliyetini sürdürürken 1529-1536 yılları arasında Emîr Sultan Camii hatipliğine tayin edildi. Emîr Sultan'ın mânevî işaretiyle kabul ettiğini söylediği bu görevi vefat ettiği 25 Haziran 1580 tarihine kadar sürdürdü. En meşhur halifesi Aziz Mahmud Hüdâyî ona hayatının son yıllarında 1576'da intisap etti.
Muhammed Üftade' nin, Ulu Cami'yi metheden bir beyti, câminin batı kapısı çevresinde hâlen yazılıdır. Arabî olan beyt şöyledir:
"Yâ Câmi'al-kebîr ve yâ mecma'alkibâr,
Tûbâ limen yezûrüke fil-leyli ven-nehâr."
Manâsı:
Ey Ulu Câmi! Ey âlim ve evliyânın toplandığı yer!
Seni gece-gündüz ziyâret edenlere olsun müjdeler!
Kaynak:
Adres:
Demirtaş Dumlupınar Mahallesi 2. Kırcaali Caddesi No19 Osmangazi/Bursa
Telefon
(224) 263-0071